25 Ekim 2007 Perşembe

22 Temmuz Seçimleri




22 Temmuz Seçimleri


22 Temmuz Seçimleri Hakkında Yorumlar


Bir seçim daha iyi ve kötü yanları ile geldi ve geçti. Ve herkes yorum yapmaya başladı. Kendini aydın sanan züppe kişilikler ve topluma kendilerini örnek gösteren ilerici kisvesi altındaki asıl radikal ve gerici takım. Öncelikle radikalizm nedir bunu anlayalım ve 22 temmuz seçimleri ile bağlantımızı iyi irdeleyelim. Radikalizm bir konunun veya düşüncenin (olgunun) doruk noktasında fanatizm den öte duygular ve hisler/davranışlar ve etkileşimler ile bağlanılmasıdır. Radikalizm normalde sosyolojik bir hastalıktır ve olmaması gereken bir uç noktadır.
İşte buradan hareketle kendini ilerici, aydın sanan züppeler dini radikalizmi öne sürerken kendilerinin de Kemalizm’in, Laikliğin uç noktalarındadırlar. İşte bu kesim seçimler öncesindeki cumhuriyet mitinglerindeki halkın, milyonların yürüyüşünden güç alarak seçim olması için iktidara yüklenmiş iktidarda diğer konulara münhasıran bu resti görmüş ve seçim neticesinde çıkan sonucun da da işte bu aydın radikaller halkı suçlamaya başlamışlardır. Ve hatta bu seçimlerde askeri erkan’a ait bulunan e-muhtıra adı verilen söylemlerine karşı duruş olarak da göstermeye çalışmışlar gene yorumlarında ki safsatanın doğruyu bulamamanın etkisine girmişlerdir.
Nedir 22 Temmuz Gerçeği..
22 temmuz gerçeği iktidar partisinin dağıttığı kömür ve diğer erzaklarla alakası yoktur. Zira Türk milleti çok iyi bilir ki 10 kilo erzak 1 haftaya biter. Bu erzaklara ve kömüre bakarak oy verilemez. Ve yine bilirler ki 4.5 yıldır iktidarın karşısına lider getiremeyen sürekli sürekli Türk siyasetinde yer almış lider vasfı olmayan kişilere zoraki lider vasfı vererek peşinden koşan küçük yığınların oluşturduğu şak şakları genel toplum etkileşimi sanan bu siyasetçi adı altındaki çıkarcı aydın zontaların bu seçimlerle alakalı halkı suçlayan Mustafa Kemal Atatürk’ün Partisi CHP’yi işgal eden zihniyetin Adnan Menderes ‘in kurduğu DP altında birleşmeyi bile beceremeyen partilerin ve liderlerinin ve hatta kurmaylarının, hiçbir siyaset ortaya koymadan çözüm yollarımı koymadan ve nasıl yapılacağını belirtmeden sürekli sürekli kavgacı bir üslupla siyaset yaşamını sürdüren bu topluluklarda aramak gerekmektedir gerçeği. Halk doğru olanı yapmıştır. Ve istikrarı seçmiştir. Kavgayı, Hizipçiliği, Derin devleti ve Elinde iple gezenleri seçmemiştir. Halk birkaç erzaka oy vermemiş istikrarın ardından gelecek sürekli is düzenli gelir ve kavuşacağı yaşam standardına oy vermiştir. Milyonlarca halk kendini sözde aydın sanan topluluktan daha önde olduğunu göstermiştir. Bu halk cumhuriyeti koruyan bir yaşam biçimi sayan laik düzenin bekçisi olan halktır. İşte bu halk dersini vermesi gerekenlere dersini en demokratik şekilde veren halktır.
Geçmişte olduğu gibi yetkilendirdiklerini; söylemlerini yerine getiremediği taktirde onları da demokratik yöntemlerle silebileceğinin bilincinde olan halktır.
Öte yandan 22 temmuz seçimleri neticesinde 24 adet DTP destekli bağımsızın da meclise girmesi kavganın farklı boyutlara taşınacağının ve de terörizmin siyasete bulaşıp uluslar arası arenada ülkemizi tehlikeli virajlara süreceğinin göstergesidir.
Netice itibariyle seçmen 22 temmuzun ardından tüm siyasi partilerin kendilerine çeki düzen vermeleri yeni isimle karşılarına çıkmalarını çıkmadıkları taktirde daha etkili darbe alacaklarını ve de Meclise giren siyasi oluşumlarında dünya şartlarına uyumlu genel fikirlerini globalizm ’e uyumlu gerçekçi politikaları benimsemiş bir şekilde yollarına devam etmeleri ve halkımızı temsili bu şekilde göstermeleri gerekmektedir. Asıl doğruluk sapkın bir şekilde fikirlere ideolojilere bağlanmak hatta partilere siyasilere ve kişiliklere bağlanmak değil dünya gerçeklerini iyi sentezleyip bu doğrultuda kendimizi şekillendirip yaşamımızı devam ettirmeliyiz. Particilik budur siyaset budur. Gelecek siyasi gelişimdedir. Buda zihniyet ve fikir değişimi insanların/ liderlerin kendilerini yenilemesiyle olacaktır.
Mustafa Özkan Karatay

Hiç yorum yok: