24 Şubat 2013 Pazar
Katolik Mezarliginda Suryani kilisesi izni.
Islami Laiklik
Islami Laiklik
10 Mart 2008 Pazartesi
Memleketten Siyaseten İnsan Raporu
Entel mi Entel Az birazda Dantelli giyimiş. Bir kısım giyim eşyasını.. Görünmemesi gerekiyor
kanımca fakat gözüküyor alttan alttan..
- "Hanım.. kaç defa demedimmi giyinme böyle diye. Bak rezil oluyoruz Ahaliye"
"-Sus Karışma Sen bana Baskı yapıyorsun, Kalbimi kırıyorsun, Beni sen rezil ediyorsun..
Ahaliden banane, Onlarda var olanı sergileyemiyorlarsa sanane.. Yoksa sendemi vucudumu
siyasete kurban edecen, kamusal alan ilan edecen..."
-"Hanım sustum yeterki sen söylenme.. Tamam bir şey demedim.. Böyle yönetenlerimiz olursa
Hanımda ölesine konuşur."
İşte memleket manzarası. işte rahmetli barışın halil ibrahim sofrası...
Bu ne lahana bu ne turşu.. Herkes perhizde.. Milletçe olmuşuz obez karışık melezce
Koyun kırması, Denizde ve karada yaşayan aklı bir karış havada vatandaş bozması..
Dindar Mindar birazda.. Takunyalı kafasında Sarıklı...
"-Bey... Kaç defa demedimmi böyle giyinme diye. Bak rezil oluyoruz Ahaliye"
-"Sus Karışma Sen bana Baskı yapıyorsun, Kalbimi kırıyorsun, Beni sen rezil ediyorsun..
Ahaliden banane, Onlar var olanı sergiliyorlarsa sanane.. Yoksa sendemi vucudumu
siyasete kurban edecen, Allaha inandık girdik bir yola.. Gerisini Mevlam Koruya..
İşte memleket herkes aynı rüzgara doğru.. Koşan yok... İşeyende yok Hep Rüzgar nereden
eserse o yöne... Anlamıyorki zevat.. Tarihi bilmiyorki.. Bugun o rüzgarın peşine koşanlar
Yarın Keşişleme Belki ondan sonraki gün Yıldız KArayel Hangi Rüzgarın peşime gidilecek
Sadece kıbledenmi eser rüzgar.. Ne var Bunda Bilinmeyecek..
© Copyright 2008 Blackfoal
__________________________________________________________
Dünyada Güç Sahipleri Ahmaklardır...Ahmakların ruhları yoktur... Kalp sahipleri sanatçı ruhuna sahip olanlardır. Onlardır ki, Dünyanın hala güzel, Hala yaşanılabilen bir yer olmasını temin ederler. Bunların dışındaki topluluklar ve toplumlar ara sınıfı oluştururlar...
© Copyright 2008 Blackfoal
8 Mart 2008 Cumartesi
Mevlanadan Göndermeler..
** Eşekten şeker esirgenmez ama eşek
yaratılışı bakımından otu beğenir.
** Dert, insanı yokluğa götüren rahvan attır.
** Leş, bize göre rezildir ama, domuza,
köpeğe şekerdir, helvadır.
** Kuzgun, bağda kuzgunca bağırır. Ama bülbül,
kuzgun bağırıyor diye güzelim sesini keser mi hiç?
** Pisler, pisliklerini yapar ama
sular da temizlemeye çalışır.
** Dikenden gül bitiren, kışı da bahar haline döndürür.
Selviyi hür bir halde yücelten,
kederi de sevinç haline sokabilir.
** Nasıl olur da deniz, köpeğin agzından pislenir,
nasıl olur da güneş üflemekle söner?
** Akıl padişahı kafesi kırdı mı,
kuşların her biri bir yöne uçar.
** Tövbe bineği, şaşılacak bir binektir. Bir solukta
aşağılık dünyadan göğe sıçrayiverir.
** Korkunç bir kurban bayramı olan kıyamet günü,
inananlara bayram günüdür, öküzlere ölüm günü.
** Kim daha güzelse kıskançlığı daha fazla olur.
Kıskançlık ateşten meydana gelir.
** Dünya tuzaktır. Yemi de istek.
İstek tuzaklarından kaçının.
** Irmak suyunu tümden içmenin imkanı yok ama
susuzluğu giderecek kadar içmemenin de imkanı yok.
** Gürzü kendine vur. Benliğini, varlığımı kır gitsin.
Çünkü bu ten gözü, kulağa tıkanmış pamuğa benzer.
** Eşeğe, katır boncuğuyla inci birdir. Zaten o eşek,
inciyle denizin varlığından da şüphe eder.
** Birisi güzel bir söz söylüyorsa bu,
dinleyenin dinlemesinden, anlamasından ileri gelir.
** Oruç tutmak güçtür, çetindir ama
Allah'ın kulu kendisinden uzaklaştırmasından,
bir derde uğratmasından daha iyidir.
** Birinin başına toprak saçsan başı yarılmaz.
Suyu başına döksen, başı kırılmaz.
Toprakla, suyla baş yarmak istiyorsan,
toprağı suya karıştırıp kerpiç yapman gerek.
** Kabuğu kırılan sedef üzüntü vermesin sana,
içinde inci vardır.
** Bilgi, sınırı olmayan bir denizdir.
Bilgi dileyense denizlere dalan bir dalgıçtır.
** Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl güler?
** Bülbüllerin güzel sesleri beğenilir de bu yüzden kafes
çeker onları. Ama kuzgunla baykuşu kim kor kafese?
** Meyve ekşi bile olsa, olmadıkça ona ham derler.
** Her dil, gönlün perdesidir.
Perde kımıldadı mı, sırlara ulaşılır.
** Aşıkların gönüllerinin yanışıyla gözyaşları
olmasaydı, dünyada su da olmazdı, ateş de.
** İki parmağının ucunu gözüne koy. Bir şey
görebiliyor musun dünyadan? Sen göremiyorsun
diye bu alem yok değildir.
** A kardeş, keskin kılıcın üzerine atılmadasın,
tövbe ve kulluk kalkanını almadan gitme.
** O dağa bir kuş kondu, sonra da uçup gitti.
Bak da gör, o dağda ne bir fazlalık var ne bir eksilme.
** Altın ne oluyor, can ne oluyor, inci, mercan da
nedir bir sevgiye harcanmadıktan,
bir sevgiliye feda edilmedikten sonra.
** Gördün ya beni gamdan başka kimse hatırlamıyor,
gama binlerce defa aferin.
** Nefsin, üzüm ve hurma gibi
tatlı şeylerin sarhoşu oldukça,
ruhunun üzüm salkımını görebilir misin ki?
blackfoal
18 Şubat 2008 Pazartesi
Güneş Yakacak Ağlayacaksın.!.
güneş tenine değecek ağlayacaksın
yakacak bagrını kalbine işleyecek
hatırlatacak masum sevgimizi
hatırlatacak acı sevgini
gözlerin kamaşacak af dileyeceksin
görebilirsen, ulaşabilirsen bana
yelken açmış olacağım yeni aşklara
yeni yeni umutlara
sen ufka bakacaksın
ve gene ağlayacaksın
© Copyright 2008 blackfoal
15 Şubat 2008 Cuma
YALNIZLIK MEYHANESİNDE
Sen oturdukça yalnızlık meyhanesinde
Zaman akıp gitmekte gençlik hanesinde
İki kelimeye bile muhtaç bırakmakta yıldızlar
Takvime bak mevsim hala yalnızlıkta
Yalnızlık aynın yalnızlık gününde
Ve yıl yalnızlıkta
Saati hiç sorma yalnızlığı yalnızlık geçmekte
Sen hala oturmaktasın adı malum meyhanede
Gönlün olmak ister sevgi hanesinde.
© Copyright 2008 blackfoal
9 Şubat 2008 Cumartesi
EVLİLİK HARITASI Bölüm III
Bölüm III
Şimdi bir olay yaşıyorsunuz... Sıradan bir gün siz evdesiniz veya eşiniz evde biri işten geliyor. Rutin olarak çiftlerden biri her gün bir şeyler yapmakta eşlerden biri ev düzenlemesi diğeri başka başka öncelikler.. Eğer burda bu önceliklerin yapılmasında sürekli olarak düzensizlik yok ise bazı gecikmeleri hoş görmek gerekiyor. Bu sizi basitçe etkilesede... Ve sakın ola karşılıklı çiftler asla bir birlerine yüksek sesle hitap etmemeliler. Tüm uzmanların ortak görüşünü hepimiz biliriz. Kelimelerde hata yoktur hata bizlerdedir. Kelimeleri güzel kulanırsak güzeli bulur ve demek istediğimizi daha iyi anlatabiliriz.
Şu bir gerçekki evlilik bir meydan muhaberesi değildir. Bir güç kabul ettirme sahası da değil. Evlilik Allahın c.c bahşettiği en kutsal kurumdur. Ve bizim burda olmamızı sağlayan evrimi sağlayan ve bu evrimi sağlıklı bir şekilde sürdürülmesini sağlayan bir kurumdur.. Evlilik olmasa insan evrimi çok büyük sekteye uğrardı devam etse bile gelişmesi çok geride kalır ve değer yargılarının aşırı bir şekilde bozulmasına etken olurdu.
Öncelikle, evlilipe saygı duyulması şarttır.. Ve eşlerin bir meydan muhaberesinde olmadıklarını bir sevgi seline kapıldıklarını kabul etmeleri gerekmektedir. Burada söz konusu mantık evliliği değildir zorunlu evlilikler olmamsı gereken belki çok karşılaşılan fakat Evlilik kelimesinin özüne yakışmayan ve olmayan bir zorlamadır.
Pekala, Evlendiniz bal ayı denen günler geçti bu yalnış bir cümle veya düşünüş.
“Balayı denen günler geçti”
Asıl geçen şey bunu söyleyen şahsiyetlerin kafa yapısındaki geriliktir. Evlilikte bu malum ayları tün ömre yayacaksın.. Balayı denen gerçek asıl şefkat ayı, Hoş görü ayı, saygı ayı, değer verme ayı ile ifade edilen zaman dilimidir. Bir kaç ay sonra bunları kayıp mı ediyoruz?
İşte bahsettiğim gibi hep bir savaştan bir meydan muhaberesinin söz konusu olmadığı bir gerçeklikten bahsediyorum.. Sinirlenen eş çekilecek susacak. Yok içine atınca adoluyormuş dışına atınca bilmem ne gibi bir sürü saşma sapan mazeretlere sığınmayacak..
Evlendin doldun git dışarı kus...Yoksa hastalıkta sağlıkta iyi günde kötü günde yanında olan sana ömrünü bağışlayan insana asla.. Zaten evlilikte hoş görü dışında her şey yasak ve saygı dışında...
Diyelim bunlar var. Var ise adına Evlilik demiyeceksin..
“Ne diyecem dersende?”..
“Ne dersen de”
diye cavap alırsın. Ne dersen de fakat asla Evlilikte kabahat bulma..
Hiç bir şekilde tanımlar suçlu olamaz suçlu ancak insanın ta kendisidir...
Bu bölümde sizlere harp etmeyin diyorum. Yüksek sesle konuşmayın.. Bağırmayın.. Fakata asla bunun istisnası yok.. Gurur kırmayın. Evlilik bir nevi Filozof olmak gibi tek gerçek toplumun değer yapısına bağlı kalmaktır. Tek doğru budur...