5 Kasım 2007 Pazartesi

ALTIN ÜLKESİ KOLHETİ: EFSANE VE GERÇEKLER V.

ALTIN ÜLKESİ KOLHETİ: EFSANE VE GERÇEKLER

Otar LORDKİPANİDZE
Almancadan çeviren:Gubazi Çibarişi


''Eski çağlarda büyük üne sahip olan ülkenin (Kolhetia’nin ) ününü Jason’unArgonot seferi efsanesı ve ondan önceki Phrixos’un seferide göstermektedir.'' (Strabon)

KOLHİ KRALLIĞI
Eski Kolhi boylarının ilk büyük birleşmesi ile (Asur kaynaklarında “Kilchi” olarak geçen67, M.Ö. 1000 yıllarının başında Güneydoğu ve Doğu Karadeniz kıyılarında güçlü bir ülkeyi ortaya çıkarmıştı. Kolheti’nin eski oriental ülkelerle de direkt ilişki içinde idi. M.Ö. 8-7.yy da Urartu kaynakları onlardan “Qulha” olarak bahsetmektedir ( ’’Qulha’’ kelimesi belkide “Kolha” olarak telafuz ediliyordu. Çünkü Urartucada “o” harfi sadece “u” harfi ile ifade edilebiliyordu). Kolhiler komşu krallıklarla, Urartu ve Diauchi’lerle, kanlı savaşlar yapıyorlardı68. Büyük ihtimalle Kolhilerin en parlak dönemi M.Ö. 8.yüzyıllarıydı. Bu dönemde komşu Krallık olan Diauchiyi parçalayıp kuzey kesimlerini hükümranlığı altına almıştı69. İlginç olan tam bu dönemde, M.Ö. 8.yy da, Yunan edebiyatında da ilk kez “Kolchida” tanımlamasına rastlanmasıdır. Korinth’li epik şair Eumelos Kolhilerin ülkesinden bahsediyor, ve Hesiod Phasis( Rioni nehri) ni en büyük nehirlerden biri olduğunu yazıyor (Theogonie, 337-340).
Argonotların seferini anlatan efsanenin yunan edebiyatında bu dönemde, M.Ö. 8-7.yy da, bu derece ünlü olması belkide bir rastlantı değildi70.
Kolhilerin gelişmiş ekonomi ve olgunlaşmış devlet yapılarına sahip eski oriental dünyanın merkezi konumundaki ükelerle direkt komşu olması ve yüzyıllardan beri ekonomik ve kültürel ilişkiler içinde bulunması, Kolhi krallığının gelişmesinde muhakkak ki itici bir faktördü. Malesef bu ilk Kolhi krallığının sosyal ve polititk organizasyonu hakkında çok az şey biliyoruz. Urartu yazıtlarında önemli bilgilere rastlıyoruz71. Kral Sarduri II (M.Ö. 750-748 ve 744-742) dönemine ait yazıtlarda Urartuların Kolhilerin ülkesine iki kez sefer düzenlediklerininden bahsedilmektedir. Bu yazıtlarda şehirlerden (bunların arasından krallığın şehri İldamuşa) ve tek tek (Kolhi ülkesinin Liurdi’ si) krallığa ait valiliklerdeki surlardan bahsedilmektedir. Buradan Kolhi krallığına ait valiliklerde ensitusyonel bir yönetimin mevcut olduğu sonucu çıkarılabilir. Buda Kolhetide - her halükârda-, M.Ö. 8. yüzyılın ilk yarısında, eski oriental ülkelerdekine benzer kompleks bir idari sistem mevcuttu.
Sarduri II’nin seferinden sonra Urartu ve genel olarakta eski oriental kaynaklar ’’Kolcha’’(Kolhi) lardan artık bahsedilmiyor. C.A. Melikişvili’ye göre Kolheti M.Ö. 8.yy’ ın 20 li yıllarında savaşcı Kimmer boyları tarafından parçalandı. Bu boylar aynı şekilde Urartuya ve Küçük Asyaya M.Ö. 8-7.yy. da Phrygien (Frigya), Paphlagonien, Lydia (Lidya) ve İonien’a (Ioyon) saldırdılar ve daha sonra Sinopa yerleştiler72. Eğer bu saldırılar gerçekse bunun Güney Doğu Karadeniz sahilinde, Kolheti’nin güney kesiminde gerçekleşmiş olmalı. Kolheti nin parçalanması ve bunu takip eden Kimmer istlası ile Güney Doğu Karadenizdeki halkın bir kısmı yok edildi bir kısmı ise göç ettirildi, Melikişvili73
Doğudan ve güney doğudan gelen Bizer, Katarzen ve diğer boylar bu bölgeleri işgal ettiler. Bu dönemden sonra bu boyların adlarına Güneydoğu Karadenizde rastlıyoruz74 Kolheti ismi bu yerle sınırlı kullanılmaya başlandı75. Bu boyların bu bölgeye sokulması Megrelo-Laz (Kolhi) birliğini parçaladı76. Bu olay Kolheti'nin küçülmesine neden oldu. Bu dönemden sonra Kolheti sadece batı Gürcistan ile yetinmek zorunda kaldı ve Ülkenin bütünlüğü hakkında Herodot’un (IV, 37) ilettilerinden bazı bilgiler elde ediyoruz: ’’Persler, kırmızı olarak isimlendirilen (kızıl deniz, yazarın notu) Güney Denizine (Pers Körfezi, yazarın notu) kadar uzanan bölgede yaşıyorlar, daha yüksek yerlerde , kuzeyde Medler, daha yüksekte Saspeirer’lar, Saspeier’ların arkasında ise Phasis nehrinin döküldüğü Kuzey Denizi (yani Karadeniz, yazarın notu) sınırına kadar olan bölgede Kolhiler yaşıyorlar.
Dört Halk bir denizden bir denize olan bölgede yerleşiktirler’’. Başka bir yerde (I, 104) Herodot: ’’... Meothida denizinden (yani Kırım –Asowsh- denizinden, yazarın notu) Phasis nehrine ve Kolhilere kadar hafif donanmış yaya için 13 günlük yoldur. Kolhi’lerden Med’lere kadar olan mesafe fazla değildir; bu iki ülkenin ortasında sadece bir halk yaşıyor; Saspeirer’ler’’. Tarih yazıcılığının babası Herodot’un bu kadar büyük bir bölgede sadece dört halktan; Pers’ler, Med’ler, Saspeier’ler77 ve Kolhi’lerden bahsetmesi nasıl yorumlanabilir? Persler ve Medlerin bu dönemde bilindiği gibi büyük ülkelerdi. Kolhilerin bu ülkeler ile beraber anılması belkide Kolhi’lerinde aynı şekilde bu ülkeler gibi güçlü, politik birliğe sahip ve homojen (bütünleşmiş) bir ülke olduğu şeklinde yorumlanabilir78. Burada önemli olan Herodot un Kolhileri de, iki deniz (Karadeniz ve Pers Körfezi) arasında yaşayan halklarla; Medler ve Perslerle bağlantılı olarak bahsetmesidir. Medler Fravartis’in M.Ö. 521 de yenilgiye uğramasından sonra politik bağımsızlığını kaybetti ve Akamenid’lerin bir Satrapesi oldu. Herdot’un iletileri M.Ö. 6. yüzyılın 20 li yıllarında, bazı araştırmacılara göre M.Ö. 6.yüzyılın 50’li yılları, Önasyanın bu bölgensindeki politik durumun yansıtılması olarak kabul edilebilirlebilir79.
Daha sonraki döneme ait yazarların iletileride, bunların arasında Pseudo-Skylax, Kolhetide politik bir bütünlüğün varlığını ortaya koymaktadır. Pseudo-Skylax Kolhetiyi geniş bir alan içinde lokalize etmektedir (Asya, Fragment, 81): Kolheti’nin sahil şeridinde, kuzeyde Dioskurias şehri bulunmaktadır (bugünkü Sohum’un ilçesinde yer alıyor), güneyde ise Apsar (Çoruh ,Çoroxi) nehri. Kolhetiden Strabonda bahsetmektedir (Strabon; XI, 2, 15-17). Strabon Pitiunt un (bugünkü Piyunda) ve Dioskurias’ın, bunların Heniokoi (Heniochio) da olmasına rağmen (XI, 2, 14) Kolhetiye dahil olduğunu yazıyor (XI, 2, 12).
5.yy ait anonim bir coğrafyacı, Kolheti krallığının önceki dönemine dair şunları yazıyor; ’’Dioskurias veya Sivastopel’den (Sebastopolis) Apsar (Çoruh) nehrine kadar olan alanda kısa zaman öncesine kadar kendilerini Kolhi daha sonra Laz olarak isimlendiren halk yaşıyordu’’.
Antik yazarların hepsi, M.Ö. 6-4. yüzyılda batı gürcistanlıları tek bir halk olarak, Kolhiler, şeklinde adlandırıyorlar. Kollektif isim olan Kolhiler, Kolheti, birden çok boylardan oluşan Kolheti dünyasının80 politik bütünlüğünü tanımlamaktadır81 ve kuskusuz bu adlama politik önceliği olan, yani liderliği elinde bulunduran ve daha önceki politik bütünlükte de bütün bölgeye adını veren boy ile bağlantılıdır. İlkin ’’Kolhida’’ daha sonra, geç antik dönemde,’’ Lazika’’. Antik yazilara göre Kolheti devletinin sınırları M.Ö. 6. yy dan sonra yaklaşık olarak bugünkü Piyunda (antik Pitiunt) den Çoruh (antik Apsar) nehrine veya daha güneye kadar ( Çoruh’un 2 km güneyinene, Apsardaki surlara kadar) uzanıyordu82, Ülke doğuda Surami dağı sırtları tarafından sınırlanıyordu.
Kolheti’nın politik merkezinin neresi olduğu cevabı zor bir sorudur83. Bir dizi araştırmacı merkezin, iktidarın ortaya çıktığı dönemde Karadeniz sahilinin güneydoğu kesiminde, Çoruh nehri civarında bir yerde bulunması gerektığini ve bunun daha sonra Rioni havzasında ( yunan kaynaklarında ‘Phasis’) yer aldığını kabul ediyor84. Fakat bu savı dastekleyici verilerer yoktur. M.Ö. 6.4.yüzyıla ait bilgilerimizden ve antik Yunan iletilerinden Kolheti’nin politik merkezinin başından beri Phasis nehrinde85 olduğu yönündedir. Pseudo-Skylax’ın aktarımlarında ...’’ Medea’nın geldiği büyük barbar şehrine, Phasis nehrinin yukarı kesimleri boyunca gemi ile 180 Stadien merhalesi vardı’’. Bu şehrin lokalizasyonu bugün dahada zordur. Bazı yunanlı yazarlar (Chalkis’li Lykophron ve iskolastları, Rodoslu Apollonios ve iskolatları, Caesara’lı Prokopios ve diğerleri) Phasis nehrinde yer alan Kutaia olarak adlanan bir şehirden bahsetmektedir. Bu şehir modern araştırmalarda bugünkü Kutaisi olduğu kabul edilmektedir86.
Kolheti’nin M.Ö.6-5.yüzyıla ait politik tarihi ile ilgili neredeyse hiçbirşey bilmiyoruz. Herodot’un aktarımlarında Akamenik İranlıların Kolhetiyi işgal edip satrapliğe bağlayamadıkları belirtiliyor87. Fakat Kolhler bir şekildede Akameniklere bağlı idiler. Herodot (II, 97) te ; onlar, ’’bizden önceki zamanda ve hala her beş yılda bir hediye göndermekle yükümlü idiler: yüz genç erkek ve yüz genç kız’’ şeklinde yazıyor. Bu, işgalcilere verilen gerçek bir haraç verme yükümlülüğü veya kontribusyon deyil güçlü komşusu ile olan bir anlaşmaydı. M.Ö.5.yüzyılın sonunda Kolheti ve güney komşuları (çesitli Satraplıklere ait olan Karduchoi, Chalyboi, Kaldaya, Makrones, Mossinoikoi, Tibarenoi ve diğerleri) Akamenik krallığından tamamen bagımsızdılar88. Kolhetinin M.Ö.6-5. yüzyıla ait politik ve sosyal ensitüler hakkında, gerek halkın anlatımlarının veya yazıtlarının olmaması dolayısı ile az şey biliyoruz. Elimizde sadece sınırlı oranda eski yunan ve romalılara ait yazılı material mevcuttur. Burada bu kronistlerin bakış açısının yansıtıldığı, uzak ve yabancı bir ülkenin sadece kendi ilgi alanlarına bağlı tasvir edildiği, ve geleneksel yunan terminolojisinin yerel özgünlüklerin açık anlamına ve her zaman çekirdeğe, yanı aslına karşılık gelmediğinin gözönünde bulundurulması gerekir.
Daha önce de belirtildiği gibi Herodot Kolhi’leri ( aynı zamanda gürcü boyu Saspeier’leri) Ön Asyanın diğer güçlü Halkları; Medler, Persler ile birlikte anılıyor. Herodot yakın doğunun M.Ö. 6.yüzyılın 20’li yıllarındaki politik durumunu karakterize ediyordu. Tarih yazıcılığının babası Herodot Kolhilerin politik konsolidasyon aşamasına dair hiçbir şey iletmemiştir. Bu yüzden Xenophen’un aktarımları (Anabasis V, VI, 36) büyük önem taşımaktadır: ’’Kolhetide Aietes’ınsoyundan gelen biri Phasiste yöneticiydi’’. Bu, M.Ö. 5. yüzyılda da kendilerini Aietide’ler olarak isimlendiren, yani ’’ güneş tanrısının oğlu’’ efsanevi Kral Aietes (Ayite(s))’in soyundan gelen kralların yönettiğini, Kolheti krallığınının varlığını belgelemektedir 89.
Romalı tarihçi Plinius (1.yy): ’’Kolhetiyi Ayitelerın soyundan gelen Sawlak yönetiyor’’90 diye yazıyor.
Bu genealojik olarak iktidarın, yönetme hakkının, güneşin oğlu büyük kral Ayites (Aietes) in soyundan gelenlerin Kolheti kraliyet sarayında tahta geçme hakkının tanrıdan gelen bir hak olarak kabul edildiğini yansıtmaktadır91. Kolhilerde Krallığın miras yolu ile babadan oğula geçtiğine dair monarşik yünetim biçimini belgeleyen direk bir kaynağa sahip değiliz. Fakat yönetim formunun monarşik olduğu kabul edilebilir. Bu bağlamda Strabon (XI, 2 18): ’’...eski çağlarda ülkenin sahip olduğu o ün, Iasonun Medlere kadar ulaşan yolculuguna ait efsane, ve ondan önce Phrixosun yolculuğu gösteriyor... ülke skeptuchi’lere bölündükten sonra ülkeyi krallar yönetiyordu92 ve bunlar orta derecede güce sahiptiler’’.
65. Bazı araştırmacılar ‘’’Gemi Kataloğu’’ndaki (İllias II, 816-877) coğrafik tanımlamaların Yunan Akher’ların Miken zamanında Karadenizde varlığını gösterdiğini savunmaktadırlar (bkz. Mik’elaje 1974, 76.186). Fakat bu ‘’’Katalok’’ un Miken zamanına tarihlenmesi çok tartışmalıdır. Bugüne kadar Karadenizde bu zamana ait herhangi bir Import Miken materyali bulunamamıştır. Maşat (Samsun ilinde) bulunan Miken seramiği bu bağlamda ilginçtir, fakat bunun deniz yolu ile mi yoksa karadan mı buraya ulaştığını ortaya çıkarmak mümkün görünmemektedir. Linguistlerin ulaştığı sonuç ilginçtir. Eski yunancadaki ’’vies’’ kelimesi (ki bu Hint-Avrupa dillerinde bulunmamaktadır ve yabancı element olarak görülmektedir) daha Homer zamanında tespit edili. Daha öce Miken tekstlerindede KOWO şeklindedir. Bu ad, Zanicedeki KOWO, genetik olarak Kolhice/Megrelo-Lazca daki “t’qwo/tqow” (’’post’’, ’’deri’’) ile bağlantılandırıldı. Bu belkide Argonotların yolculuğu ve Altın Post efsanesi M.Ö. 2. binyıllarında tarihlenmesinde kullanılabilir (T. Gamkrelije ve Ivanov 1984, II, 909). Arg(o) adının Kolhilerin kendilerine verdikleri ad olduğu ve m-arg-al-i nin Arg ülkesinin sakinleri (Argli, ç.n.) anlamına geldiği kabul edilmektedir. Buna göre Argonotlar Arg(o) ülkesine giden deniz yolcuları anlamına gelmektedir (T. Gamkrelije ve Ivanov 1984 II, 909).

___________________________________________________________________
66. Lort'k'ip'anije 1966a, 14-17; 1968a, 17-20; 1979a, 44; 1986b.
67. Melik'isvili 1971e, 369-370.
68. Melik'isvili 1962b; 1971e.
69. MelikIsvili 1964, 215-216.226-229; 1962b, 322.
70. Detay için bkz. A. Urusaje 1964, 18-23; O. Lort'k'ip'anije 1979a, 48-49; 1986b.
71. Melik'isvili 1960, 278-282.
72. Melik'isvili 1962b,323.
73. Melik'isvili 1962b, 325-326.
74. T. K. Mikeelaje ye göre Kimmerler ve İskitler (Skythen) ler seferlerinde Kolhilerle direkt temasta bulunmamışlardır. Etnik değişimler, örnegin Med’lerin politika sahnesine çıkması gibi diğer politik gelişmelere bağlı olarakta çıkmış olabilir (Mik'elaje 1974, 108-171).
75. Kolhetinin zayıflamasından sonra çesitli boylar (gürcü boylarının dışındakilerde) Güney Doğu Karadeniz sahilinden dışarıya veya içeriye göç etmediler ve artık Kolhi Krallığina dahil idiler. Bu konuda detaylı bilgi için bakınız Melik'şvili 1959, 251-265; 1971e, 343-399; Mik'elaje 1967; Maksimova 1958, 118-144.
76. Melik'isvili 1959, 62ff.; Lomouri 1971.
77. Saspeir ler doğu gürcü boyları olarak kabul ediliyor. Detaylı bilgi için bkz. Melik'işvili 1959, 231 234.
78. Başka bir yerde Herodot aynı bölgede bir çok başka halkları sayıyor (Alaroidler, Ermeniler, Makronlar; Marenler, Metieneler, Mariandioniler, Miserler, Mossynoikoiler, Meseler, Chalybalar(Çaliba)...). Bunlar akamenik İran'ın çeşitli Satraplarıydılar. Bu durum açık olarak, Herodotun (IV, 37) iki deniz arasında yaşayan ''dört halk'' tan bahsederken politik durumu tasvir ettiğini göstermektedir.
79. Melik'isvili 1964, 415.
80. „Kolhiler“ adı bazan Trabzon ve civarında yerleşik olan boylar içinde kullanılıyordu -ki açıkça anlaşılabileceği gibi Kolhilerin soyundan gelenlerı tanımlıyordu. Bunlar Kolhi Hegemonisini kurmuşlardı (bunun yanında Xenophon un Anabasin IV,8,8’de ve daha sonra Arriane’nin Periplus 15 te bahsediliyor). Trabzon ve civarında yaşayan Kolhiler M.Ö. 6.-4. yüzyıldaki Kolhi-Ülkesine (Krallığına. Ç.N) dahil değillerdi.
81. Kolhetinin bu dönemlerinde, Kolhilerin dışında Güney Kafkas Halkından olan Svanlar ve eski Abaza boyları da Kolhetinin tebalarıydı.
82. Apsar Kalasi ve bunun yanında diğerleri hakkında O. Lort'k'ip'anije vr diğerleri 1980, ve oradaki Literatür.
83. O. Lort'k'ip'anije 1979a, 53-54.
84. Detay için bkz. Melik'isvili 1959, 216; 1971e,389.
85. Urartu Kralı Sarduri II nin Kronoğinde Sarduri II nin Kolhi Ülkesine yaptığı seferlerden ve Ildamuşa sehri için yaptıkları savaş hakkında bilgiler vermektedir. Fakat bu Kronikte Kolhi Kralının savaşa katılıp katılmadığından bahsedilmemektedir(bkz. Melikişvili 1960, 155,I-844). Bura akla Kolhetinin başkentinin bu bölgeden uzakta olduğu geliyor. Kral (Yazıtta isminden bahsediliyor: [e]?-Ša) Ildamuşa ya yardıma gelemedi (Melikişvili 1959, 217-218; 1971e,388). Ben Kolhi Krallığının başkentinin Rionide bulunduğunu düşünüyorum (bkz. O.Lordkşpanije 1986b, 70-73).
86. O.Lordkipanije 1979a,53-55; 1986b,71-73; Lunçava 1975). Caesareali Prokopius eserinde: ‚ Bu ülkenin ortasından Rioni adı verilen nehir akıyor. Daha önceki zamanlarda buraya bir kale inşaa edilmişti… bu kalenin şimdi yunancada Kotiaion denmektedir, ama Lazlar şimdi ona Kotais (Var. Kotatis) demektedirler. Dilden kaynaklanan sebeplerden dolayı o sekilde telavüz ediliyordu. Arrianos un yazılarından bu şekilde bilinmiş oluyor. Bazıları ama bu eski zamanlarda burada Koitaion adlı bir şehrin bulunduğunu savunmaktadırlar. Aites buradan gelmektedir ve buna bağlı olarak Poet ler buna Koitai, ama Kolhi ülkesine Koitaitida (Prokop. Caeser., BGiIV,14,49-49). Arkeolojik kazılarda bulunan Orta Bronz,- Geç Tunç ve Erken Demir Çağına ait çok sayıdaki eser bu şehrin önemli bir konuma sahip olduğunu göstermektedir (O.Lordkipanije 1966a,40-44). Dikkate değer bir nokta Kutaisi’nin Orta Çağda politik merkez (Başkent) idi. İlk olarak Batı Gürcistan, daha sonra (belli bir zamana kadar) birleşik Gürcü Krallığının başkenti idi. Birleşik Monarşik Krallığın parçalanmasından sonra İmereti Krallığının başkentiydi (Lunçava 1975).
87. Melik'isvili 1959, 237.
88. Bkz. Melik'isvili 1959, 239.
89. Homeros (Odyusee 138-139) Aites in ışık getiriren Tanrı Helios ve Perse (Okyanus’un Kızı)den geldiğini belirtmektedir. Aynısını Hesiod (Theogenie 856-857) ve diğer yazarlar, ve Rodoslu Apollonios (Argonautika II, 1203-1204) tekrarlamaktadır
90. Apollonios Aitesi ’’Aitesten daha büyük Hükümdar yok, uzakta oturuyor, istese Hellas i kuşatabilir’’ cümleleri ile yüceltiyor eserinde Phaiaken Kralı Alkinois i konuştururken (Argonautika IV, 1104-1105). Strabon (I,2,39) da bunu tescil ediyor ve: ’’ Aites Kolheti yi yönetiyor. Bu halkın içinde Aites adına sıkça rastlanır’’. Gerçektende M.Ö. 6. yy da Aiet adından aristokrat aileden geniş nüfüza sahip yerel bir politikacı vardır (Agath III-8-11).
91. Eski Hellen inanışlarına göre Kolhi Kralı yüksek bir yerden (şeyden) gelmesi,-yani Güneş ten- belkide yerel bir mitolojinin yansıması idi. Güneş Svano-Karto-Kolhi lerde heidin Panteonu inanışında yüceltilen bir Tanrıydı (Bardavelije 1957, 11-12). Güneşin yüceltilmesi (tapma, ç.n) Kolhi boylarına ait takvimede (sözlü olarak iletilen) yansımıştır, bu takvimde güneş günü anlamına gelen bir gün vardır (Mjaçxa, ç.n) (I. Javaxişvili 1952,125-131). Arkeolojik buluntularda bu savı desteklemektedir. Buluntulardan Kolhi gümüş paralarında ve takılarda, altın ve gümüş küpelerde (ve diüer esrlerde) yer alan rosetli arslan ve arslan başı resimleri ve gamalı haç, güneşin sembolik gösterimleridir. Kısa süre önce Vani de bulunan bir hellence yazıtta Güneş (Helios) Anatanrıça nın altında belirtilmektedir.
92. Strabon burada διαδαξάμενον ifadesini kullanıyor. Bu διαέχυμει den türetitlmiştir ve atalardan kabul edilen, alınan/kalan ’’miras’’ anlamına gelmektedir (O.Kipanidje 1979a, 56).

Hiç yorum yok: